Takı Nedir?
Takı değerine bakılmaksızın vücuda ve elbiselere takılan tüm süs eşyalarına takı denir. Takı kelime olarak takmak fiilinden türetilmiştir. Takı nedir gelin biraz daha yakından bakalım.
Takının Tanımı:
Takı ismi günümüzde bijuteri olarak adlandırılsa da İnsanların aklına takı denildiğinde genellikle mücevher gelir. Mücevher; altın, gümüş gibi değerli madenler ve elmas, zümrüt gibi değerli taşlar kullanılarak yapılan; genellikle vücuda veya elbiselere takılan; kolye, küpe, yüzük, broş, bileklik (bilezik), halhal, zincir, vb süs eşyalarına verilen addır. Çoğulu mücevherattır. Takılar günümüzde modanın vazgeçilmez parçası haline gelmiştir. Kadın ve takı ikilisi modanın vazgeçilmez unsurları olsa da, tespih, küpe, gözlük, çanta, şapka, kravat, kemer gibi erkek modasına uygun takılarda günümüzün erkek takıları olup, bunların bir kısmı aynı zamanda kadın takıları olarak da kullanılır.
Takının Kısaca Tarihi:
Takının doğuşu insan oğlunun ilk zamanlarda kendilerini gizli güçlerden, kem gözlerden koruma çabası, uğur, tılsım ve büyüye olan inançları nedeniyle takılan nesneler olsa da zamanla takıların bedeni daha güzel ve etkileyici gösterdiğini keşfeden insanoğlu takıları imtiyaz göstergesi, zenginlik belirtisi olarak kullanmıştır. Bunu çok daha ileriye götüren Mısır Firavunları öldüklerinde en değerli takı ve ziynet eşyaları ile birlikte mezara konulduğu görüldü. Başka uygarlıklarda da sıkça görülen bu durum insanların öldükten sonra bile takı takmaktan geri kalmayacağı inancının kanıtı gibi.
Kolye, taç, bilezik, iğne, kemer, yüzük, küpe, halhal gibi takılar Mezopotamya, Mısır, Etrüsk ve Helen krallarının ve toplumda hâkim olan sınıfların kendilerini gösterebilmek amacıyla taktıkları birer simge olmuştur. Aynı zamanda takılar din ve devlet gücünün bir göstergesidir. İnsanoğlunun tarih boyunca duyduğu takı ihtiyacı kuyumculuk mesleğinin doğmasına yol açmıştır.
Kuyumculuk; değerli- değersiz–metal olmayan hammaddeleri işlemek suretiyle sanat eseri yapmaya yönelik faaliyetlerin tümüne denir. Kuyumculuğun tarihi, M.Ö. 4000 yıla kadar tarihlenmektedir. Bunu belgeleyen kolye, küpe, bilezik halhal gibi örnekler Anadolu’da, Trakya’da ve Mezopotamya’da çokça bulunmuştur. Kuyumculukta kullanılan ana malzemeler altın ve gümüş gibi metaller akla gelse de, tarih boyunca değerli ve yarı değerli doğal taşlar (Zümrüt, yakut, akik, necef, kuarz, amestis, cam, ve kristal boncuklar ) ile organik taşlar (kehribar, inci ,mercan vs.) takının ana malzemeleri olmuştur. Modern çağın imkanları tabiatta çok nadir bulunan bu doğal malzemelerin taklitlerini yapmaya imkan sağlayınca bu kez yapay taşlar, ve metaller ile plastik boncuklu imitasyon takıların yapılması ile insan oğlunun takı merakı yeni bir boyut kazanmıştır. Adına bijuteri denilen ucu bucağı olmayan bir takı tasarım sanatının doğması aslında teknolojinin takı meraklılarına verdiği bir mükafat olmuştur.
Takının İnsan Hayatındaki Yeri Ve Önemi;
Günümüzde takılar hem birtakım inançlar gereği hem de güzelliği ön plana çıkarmak için takılmaktadır. Başarılı birçok sporcu, sanatçı, bürokrat veya iş insanları uğur, tılsım, nazar vb. inançlar nedeniyle zincirler, kolyeler, bileklikler, küpeler, yüzükler, piercinler gibi çeşitli takıları kulaklarına, boyunlarına, bileklerine, ve parmaklarına takmaktadır. Takılan bu takılar insanların yaşam içindeki tarz ve duruşlarının da işareti olarak görülür. Örneğin dindar bir Müslüman erkeğin altın yüzük yerine gümüş yüzük kullanması, evlilerin sol ele yüzük, nişanlıların sağ ele yüzük takması, zenginlerin pırlanta ve altınlardan oluşan çok gösterişli kolye, küpe, bilezik gibi takılar kullanması kişilerin yaşam tarzlarında takının yerini gösterir. Diğer taraftan bir erkeğin yakasından başlayarak göbeğine kadar gömleğinin düğmelerini açarak ucunda iri bir madalyonu olan zincir kolye takması halinin eğitimsizlik, görgüsüzlük ve argo tabiriyle kıroluk simgesi sayılması toplumda ön yargılara da neden olmaktadır.
Peki bu doğru bir bakış açısı mı?
Bu ön yargı elbette takının değerlendirilmesinde doğru bir bakış açısı olamaz. Zevkler kişiden kişiye değişir. Günümüz takı tasarımcıları bunu fark etmiş olacak ki takı ile insan bedeni arasındaki ilişkiyi keşfettiklerinde takıda moda artık sınır tanımamaktadır. Kişinin rengine, fiziğine yaşam tarzına göre uyarlanmış bileklikler, kolyeler, küpeler ve yüzüklerin altın, gümüş gibi en değerli metallerden yapılmasının yanı sıra bazen de sıradan bir boncuğun, kristalin taş veya metalin usta ellerde şekillenmesiyle çok şık bir kolyeye, bilekliğe, küpeye, yüzüğe vb. bir takıya dönüşmesine artık çokça şahit oluyoruz.
Her insan artık takı takıyor, nişanlanmak, evlenmek, bir grubu, siyasi düşünceyi veya dini görüşü temsil etmek için rozet, alyans, bronş yüzük vb. takılardan birini kullanmayanımız yok gibidir. Böyle olmasa bile daha bebek iken yakamızı bir nazar boncuğu takılmıştır. Her ne sebeple takılırsa takılsın kullandığımız aksesuar ve takılar bizi daha çekici ve kişilikli gösterdiği gerçeğini göz önünde bulundurmak zorundayız.
Teşekkür ederim Güzel bir yazı… Hatta Sitemde bu yazıyı kullanmak istiyorum izniniz olursa, Emeğinize sağlık…
geri dönüşünüz için teşekkürler. kaynak göstererek, makalenin tamamı olmayacak şekilde paylaşabilirsiniz.